Hayallerim, Delorean ve Sen: Aralık 2014

18 Aralık 2014

Throwback Thursday

Perşembeleri geçmişe dalıyoruz, değerlileri yeniden anıyor, onları unutmadığımızı ve hâlâ değerli olduklarını kulaklarına fısıldıyoruz.



2014'te izlediğim ilk filmlerdendin sen The Secret Life of Walter Mitty. Seyahat etmenin, sıkıştığın yerden çıkıp keşfetmenin büyüsünü hatırlatandın.

Haruki Murakami'nin Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu adlı kitabının tesadüflerle bezeli okunma hikâyesinin üzerinden iki sene geçmiş. Bu zaman mefhumu garip şey.

David Tennant Doctor Who'dan ayrıldığında ne yapacağımı, bu ayrılıkla nasıl başa çıkacağımı bilememiştim. Tennant'ın daha önceki işlerine yönelmiş, Casanova'da aktörün keyfine varmıştım. Hey gidi Tennant.

Gelecek #tbt'lerde görüşmek üzere!

17 Aralık 2014

Big Sur II | Henry Miller Memorial Library

Big Sur seyahati sırasında kesinlikle uğramanız gereken yerlerden biri Henry Miller'ın anısını yaşatmak için açılmış Henry Miller Memorial Library. Kâr amacı gütmeyen bir organizasyon tarafından işletilen kütüphane aynı zamanda Miller'in bütün eserlerinin, onun esinlendiği yazarların kitaplarının ve Beat kuşağının eserlerinin satıldığı bir kitapçı, ayrıca bir toplantı ve keyif köşesi. Bahçesinde samimi konserler, okuma seansları ve seminerler gerçekleşiyor. Beat kuşağının mirasından esinlenmişlerin uğrak yerlerinden.
Kütüphaneyi ziyaret ettiğim serin Temmuz akşamında mekanda derin bir huzur vardı. Topluluğu ver harmoniyi hissedebiliyordunuz. Keyifliydim. Güzel bir insanın adını taşıyan güzel bir yer burası.

Big Sur deneyimine eşlikçi kitap önerileri:
Yolda, Jack Kerouac
Big Sur, Jack Kerouac
Big Sur ve Hieronymus Bosch'un Portakalları, Henry Miller

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Henry Miller Memorial Library is a must-visit during your Big Sur trip. The Library, run by a public benefit, non-profit organisation, sells all the works by Miller along with books by writers who inspired him. You can also find works by the Beat Generation. This is a place of gatherings and joy. In a candid atmosphere concerts are held in its garden, there are lectures, reading sessions. It is a meeting point of those who are inspired by the beauties of the world.
On the chilly July night I visited the Library there was a profound feeling of peace. You could feel the community and the harmony. I was delighted. Such a beautiful place named after a beautiful person. 

Recommended books for your Big Sur experience:
On the Road, Jack Kerouac
Big Sur, Jack Kerouac
Big Sur and the Oranges of Hieronymus Bosch, Henry Miller

11 Aralık 2014

9 Kisses

The New York Times Magazine'ın yapımcılığını üstlendiği dokuz sevimli video yayınlandı. 9 Kisses adlı projede bu sene adını bolca duyduğumuz aktör ve aktrisler, çiftler halinde minik, samimi öyküleri canlandırmışlar. Benedict Cumberbatch ve Reese Witherspoon'un videosu dayanılmaz çekici. Videoları izlemek için buraya tıklayın.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

The New York Times Magazine produced a series of lovely videos. The project called 9 Kisses gathers actors and actresses and pairs them up in nine small, intimate stories. The one with Benedict Cumberbatch and Reese Witherspoon is just unbearably seductive. To watch the videos click here.

9 Aralık 2014

Manzarasız Bir Oda | A Room Without A View

İstanbul'74 Karaköy, 15 Aralık'a kadar Kezban Arca Batıbeki'nin Manzarasız Bir Oda sergisine ev sahipliği yapıyor. Sergiye Batıbeki'nin çektiği, babası Atıf Yılmaz'ın fantastik komedi filmi Aaahh Belinda'dan kısa bir uyarlama eşlik ediyor. Atıf Yılmaz'a sevgimi bilenler bilir -ipucu: Blog'un adına bir daha bakın!-. Batıbeki'nin Nurgül Yeşilçay ve Yiğit Karaahmet'le yeniden çektiği kısa filmin haberi beni heyecanlandırdı. Biraz geç de olsa sonunda sergiyi gezme imkânı yakaladım.

Batıbeki'yi ilk defa İstanbul Modern'in Türkiye'den modern ve çağdaş kadın sanatçıların eserlerinden yarattığı Hayal ve Hakikat sergisindeki işi Kitsch Oda Projesi ile tanımış ve eserinden etkilenmiştim. Ardından Atıf Yılmaz'ın kızı olduğunu keşfettim. Hayal ve Hakikat sergisinde bir kafesin içine yerleştirdiği oda vasıtasıyla bizi yeni İstanbul kimliklerini düşünmeye, çılgınca şehirleşirken kaybolan, parçalanan, yanlış taşınan bütün o kültür artıklarından doğma yeni bir yaşam biçimiyle yüzleşmeye davet ediyordu. Eseri üzerinden şimdiki ve geçmiş zamandaki kadın figürlerine uzanıyordu. Manzarasız Bir Oda'da ise aynı duyguları daha geniş bir alanda, beş panodan oluşan obje-resimleri ve nostaljik değer taşıyan onlarca nesne ile gerçekleştiriyor. Serginin adından da rahatça çıkarılabilecek anlamlardan olan kıstırılmışlığı panolarındaki manzaranın üstünü kafesle örterek, boyut ve perspektif ile oynayarak yaratıyor.

Sanatçının panolarından, sergi alanındaki yerleştirmelerinden oldukça etkilendim. Gidin görün derim. Farkındayım, biraz son dakika hatırlatması oluyor; ama siz vakit ayırmaya çalışın.

7 Aralık 2014

Aralık Gecesi | December Night

Yıl bitmeye yüz tuttu. Aralık bize 2014'ten son kalan. Bütün o soğuk rüzgarları, yağmurları ve zaman zaman üzerimize çöken sisiyle. Sisli bir gecede sokakların çağrısına dayanamadım- çıktım. Aralık sisin gizemiyle çok güzeldi.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

The year is about to end. December is what is left from 2014. With all its cold winds, rains and occasional fogs descending on us time to time. On a foggy night I couldn't resist the calling of the streets- I went out. December was too beautiful with the mystery created by the fog.

2 Aralık 2014

Avokado VII

Yılın son ayına girerken, biten senenin ardından pişmanlıklara prim vermemek adına bir avokado postunu uygun buldum.

Avokado 1: Cat Power bir önceki hafta sonu Babylon'un konuğuydu. Pazar akşamında dinlemeye gittiğim hüzünlü sesli kadını karşımda kanlı canlı izlemek içimde karışık hisler uyandırdı. Konser sonrası geçmiş konserleri hakkında yazılar okuyunca oturtabildim sanırım deneyimlediğim şeyi: Cat Power, gerçek adıyla Chan Marshall, sahnede sürekli ne yapacağını bilemiyor gibi gözüküyordu. Eski röportajlarında birçok kez sahne korkusundan bahsetmiş. Bir şarkıya başlar gibi yapıp ardından o şarkıyı çalmak istemediğine kanaat getirip bir başkasına sürüklüyordu dinleyiciyi. Yer yer abarttığını düşündüğüm özürlerinden çıkarttığım kadarıyla zaten sahne performansına kendisinin de pek bir güveni yoktu. Gene de seçtiği şarkıları güzel güzel söyledi, bizden sesini esirgemedi. Seyirciyle muhabbet de etti; bazen ne konuşulduğunu pek duyamasak da diyaloğun içindeki kişiler için oldukça keyifli bir hadise olmuştur eminim.