Hayallerim, Delorean ve Sen: Türkiye ve Misafirperverlik

23 Mart 2016

Türkiye ve Misafirperverlik

Geçtiğimiz günlerde posta kutuma ilgimi çeken bir mail düştü. Mailde Candace Rose Rardon adlı kadın gezginin/sanatçının Türkiye’de yalnız yaptığı uzun yürüyüşü anlattığı bir metne link verilmişti. Türkiye adını okuyunca dikkatimi çeken maile daha alıcı bir gözle bakınca tek başına bizimki gibi bir ülkede yolculuğa çıkmış bir kadının ağzından yazılan metne daveti reddedemedim ve karşıma sıcacık illüstrasyonların eşlik ettiği ilham veren bir öykü çıktı.

Rardon'un ülkemizdeki uzun yürüyüş rotalarından biri olan Evliye Çelebi Yolu'nda yaptığı yürüyüşünü yazdığı metnin başlığı Turkey and the Art of Hospitality (Türkiye ve Misafirperverlik Sanatı). 22 günlük yürüyüşünün her gecesi çadırında konaklama planıyla yola çıkan ama sonunda sadece 4 geceyi çadırında, diğer geceleri de yolda onu evlerine davet eden Türk ailelerin evlerinde geçirmiş. Rardon'un anılarında, kalbinde sıcacık bir Anadolu resmi kalmış ve illüstrasyonlarında bu deneyimin anlarını ölümsüzleştirmiş.

Bu misafirperverlik mevzusu önemli. Kendi toprağında birbirini öldüren, komşusuyla geçinemeyen, nefretle beslenen, dram seven bir toplumun dünyada misafirperverliğiyle bilinip, övülmesi, turizm reklamlarında kameraya doğru çay/lokum/türk kahvesi uzatan dostane yüzlerle tanıtımının yapılması kuşkusuz bilinçli bir güzellemeden ibaret. Gene de her genellemenin bir doğruluk payı olduğunu yadsıyamıyoruz. Çirkinliklerin içindeki o ufacık pay umut veriyor. Barış Gelini Pippa'yı, onlarca ülkeyi bisikletiyle gezdikten sonra Türkiye'de otomobille öldürülen maceraperesti, tacize uğrayan, katledilen, soyulan daha onlarca, yüzlerce turisti ve son dönemdeki kan dökümünden payını alanları unutmadan ülkenin insanlarından ümidi kesmek istemeyen herkesi Rardon'un güzel anılarına davet ediyorum.

Candace Rose Rardon'un anılarını okumak ve görsellerin kaynağı için buraya tıklayın.








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder